ﭼﻪ ﺷﺐ دردﻧﺎﮐﯽ اﺳﺖ! ﻟﺤﻈﻪ ﻫﺎي ﺟﺎن ﮐﻨﺪن اﺳﺖ. در اﯾﻦ ﺻﺤﺮاي
ﺳﺎﮐﺖ و ﺑﯽ اﻧﺘﻬﺎي ﺳﯿﺎه، در اﯾﻦ ﺷﺐ ﭘﻬﻨﺎور و ﻧﺎﺷﻨﺎس، ﻣﺎﻧﺪه ام و ﺧﻮد را ﺑﺮ ﭘﺸﺖ
زﻣﯿﻦ، ﺗﻨﻬﺎ ﻣﯽ ﯾﺎﺑﻢ. ﭼﻪ ﻣﯽ ﮐﺸﯿﺪ آن ﭘﯿﺮ ﺑﻪ درد آﻟﻮده ﻏﻤﮕﯿﻦ، ﮐﻪ در زﯾﺮ اﯾﻦ ﺷﺒﺴﺘﺎن
ﺑﺰرگ و ﺗﻬﯽ، ﺟﺰ اﻧﻌﮑﺎس ﻓﺮﯾﺎدﻫﺎي ﺧﻮد را ﮐﻪ در زﯾﺮ ﺳﻘﻒ اﯾﻦ آﺳﻤﺎن
ﻣﯽ ﭘﯿﭽﯿﺪ ﻧﻤﯽ ﺷﻨﯿﺪ و ﻣﯽ ﻧﺎﻟﯿﺪ:
»ﺑﻪ ﮐﺠﺎي اﯾﻦ ﺷﺐ ﺗﯿﺮه ﺑﯿﺎوﯾﺰم ﻗﺒﺎي ژﻧﺪه ﺧﻮد
را؟«ﭼﻘﺪر ﺧﻮد را ﺑﺎ ﭘﯿﺎﻣﺒﺮ ﻣﺰاﻣﯿﺮ آﺷﻨﺎ ﻣﯽ ﯾﺎﺑﻢ در آن ﻟﺤﻈﻪ
Ne hüzünlü bir gece !
sanki can çekişme anları bu sessiz uçsuz bucaksız çölde , bu sonsuz siyaha dönmüş kapkara gecede tanıdıksız kimsesiz kalakaldım. kendimi yeryüzünde yapayalnız buluyorum. o hüzünlü dertlere bulanmış bu kocaman bomboş gece çadırının altında bu gökkubbenin çatısı altında yankılanan kendi feryatlarından başka bir şey işitmeyen ve acı içinde şöyle inleyen ihtiyar neler çekiyordu.
“Bu karanlık gecenin neresine asayım şu yamalı abamı"
kendimi yalnız başına yeryüzünde durup başını göğe kaldırarak acılar
içinde haykıran mezmurların peygamberine ne kadar yakın buluyorum.
“Ben bu yeryüzünde bir garibim, emirlerini benden gizleme”
bu korkulu halvette ,sadece ,bu uzun süren yabancı geceyle yaka paça tutuşmuşum ben ! bu topluluk ağır bir uykuya dalmış. neler olup bittiğinden nasıl haberleri olsun.
o sadece kendini düşünür. akıllıdır. mutluluk uyuşturmuş onları
“metronun gelmesinden başka beklediği hiçbir şey yok !”
Hayır ,ben ,tufan dalgalarında çırpınan ,korkudan ağzı açılmış gözleri dışarı fırlamış halde çığlık atarak
sahillerdeki yükü hafif kişileri yardıma çağıran o ihtiyar gibi asla
“ Hey ! insanlar.!”demeyeceğim .Bırak uyusunlar .Ben bu gece deniziyle ,
bu korkunç sessizlik tufanında kalır, yinede kimseyi yardıma çağırıp inlemem .
milyonlarca nüfuslu bu uğursuz şehirde ,şu kuleden başka tanıdığım hiç kimse yok. ne yapayım en iyisi yazayım " thomas wolf " doğru söylüyordu.
"yazmak unutmak içindir.. hatırlamak için değil”
Ne tantanalı bir gece ! sımsıcak olmuş .keşke çabucak sabah olsada beni
bu gecenin elinden kurtarsa , bu toplumu nazlı uykulu yatağından
kaldırsa
ﮐﻪ ﺗﻨﻬﺎ ﺑﺮ روي زﻣﯿﻦ
اﯾﺴﺘﺎد و ﺑﺮ ﺳﺮ آﺳﻤﺎن، ﺑﻪ درد، ﻓﺮﯾﺎد زد:
!«ﻣﻦ در روي اﯾﻦ زﻣﯿﻦ ﻏﺮﯾﺒﻢ؛ اواﻣﺮ ﺧﻮد را از
ﻣﻦ ﻣﺨﻔﯽ ﻣﺪار»
در اﯾﻦ ﺧﻠﻮت ﭘﺮﻫﺮاس، ﺗﻨﻬﺎ ﺑﺎ اﯾﻦ ﺷﺐ دﯾﺮﭘﺎي ﺑﯿﮕﺎﻧﻪ
ﮔﻼوﯾﺰم و اﯾﻦ ﻗﻮم آرام ﺧﻔﺘﻪ اﺳﺖ! ﭼﻪ ﺧﺒﺮ دارد ﮐﻪ ﭼﻪ ﺧﺒﺮﻫﺎ اﺳﺖ! او در اﻧﺪﯾﺸﻪ ﺧﻮﯾﺶ
اﺳﺖ،
ﻋﺎﻗﻞ اﺳﺖ!... ﺧﻮﺷﺒﺨﺘﯽ ﺗﺨﺪﯾﺮش ﮐﺮده اﺳﺖ. »در اﻧﺘﻈﺎر ﻫﯿﭻ
ﭼﯿﺰ ﻧﯿﺴﺖ ﺟﺰ
!«رﺳﯿﺪن ﻣﺘﺮو
ﻧﻪ، ﻣﻦ ﻫﺮﮔﺰ ﻫﻤﭽﻮن آن ﺷﺎﻋﺮ ﭘﯿﺮ ﮐﻪ در ﻣﻮج ﻃﻮﻓﺎن دﺳﺖ و ﭘﺎ
ﻣﯽ زد و، ﺑﺎ دﻫﺎن ﺑﺎز و ﭼﺸﻢ ﻫﺎي از وﺣﺸﺖ درﯾﺪه، در درﯾﺎ ﻓﺮﯾﺎد ﻣﯽ ﮐﺮد و ﺳﺒﮑﺒﺎران
ﺳﺎﺣﻞ ﻫﺎ را ﺑﻪ ﮐﻤﮏ ﻣﯽ ﺧﻮاﻧﺪ ﻧﻤﯽ ﮔﻮﯾﻢ: »آي! اﻧﺴﺎن ﻫﺎ...!«. ﺑﮕﺬار ﺑﺨﻮاﺑﻨﺪ. ﻣﻦ ﺑﺎ
اﯾﻦ درﯾﺎي ﺷﺐ، ﺑﺎ اﯾﻦ ﻃﻮﻓﺎن ﻫﻮﻟﻨﺎك ﺳﮑﻮت، ﻣﯽ ﻣﺎﻧﻢ و ﮐﺴﯽ را ﺑﻪ ﯾﺎري ﻧﻤﯽ ﺧﻮاﻧﻢ، ﻧﻤﯽ
ﻧﺎﻟﻢ. در اﯾﻦ ﻣﺪﯾﻨﻪ ﺷﻮمِ ﻣﯿﻠﯿﻮﻧﻬﺎ ﻧﻔﻮس، ﺟﺰ اﯾﻦ ﺑﺮج ﺧﺎﻣﻮش ﮐﺴﯽ
را ﻧﻤﯽ ﺷﻨﺎﺳﻢ...
ﭼﮑﻨﻢ؟ ﺑﻨﻮﯾﺴﻢ ﺑﻬﺘﺮ اﺳﺖ. راﺳﺖ ﻣﯽ ﮔﻔﺖ ﺗﻮﻣﺎس وﻟﻒ: »ﻧﻮﺷﺘﻦ
ﺑﺮاي
ﻓﺮاﻣﻮش ﮐﺮدن اﺳﺖ، ﻧﻪ ﺑﻪ ﯾﺎد آوردن1«
ﭼﻪ ﺷﺐ ﭘﺮﻏﻮﻏﺎﯾﯽ اﺳﺖ! داغ ﺷﺪه اﺳﺖ. ﮐﺎش زودﺗﺮ ﺳﺤﺮ ﺑﯿﺎﯾﺪ و
ﻣﺮا از
دﺳﺖ اﯾﻦ ﺷﺐ ﺑﺮﻫﺎﻧﺪ و اﯾﻦ ﻗﻮم را از ﺑﺴﺘﺮ ﻧﺎز ﺧﻮاب ﺑﯿﺪار
ﮐﻨﺪ