ﺳﺎﮐﺖ و ﺑﯽ اﻧﺘﻬﺎي ﺳﯿﺎه، در اﯾﻦ ﺷﺐ ﭘﻬﻨﺎور و ﻧﺎﺷﻨﺎس، ﻣﺎﻧﺪه ام و ﺧﻮد را ﺑﺮ ﭘﺸﺖ
زﻣﯿﻦ، ﺗﻨﻬﺎ ﻣﯽ ﯾﺎﺑﻢ. ﭼﻪ ﻣﯽ ﮐﺸﯿﺪ آن ﭘﯿﺮ ﺑﻪ درد آﻟﻮده ﻏﻤﮕﯿﻦ، ﮐﻪ در زﯾﺮ اﯾﻦ ﺷﺒﺴﺘﺎن
ﺑﺰرگ و ﺗﻬﯽ، ﺟﺰ اﻧﻌﮑﺎس ﻓﺮﯾﺎدﻫﺎي ﺧﻮد را ﮐﻪ در زﯾﺮ ﺳﻘﻒ اﯾﻦ آﺳﻤﺎن
ﻣﯽ ﭘﯿﭽﯿﺪ ﻧﻤﯽ ﺷﻨﯿﺪ و ﻣﯽ ﻧﺎﻟﯿﺪ:
»ﺑﻪ ﮐﺠﺎي اﯾﻦ ﺷﺐ ﺗﯿﺮه ﺑﯿﺎوﯾﺰم ﻗﺒﺎي ژﻧﺪه ﺧﻮد
را؟«ﭼﻘﺪر ﺧﻮد را ﺑﺎ ﭘﯿﺎﻣﺒﺮ ﻣﺰاﻣﯿﺮ آﺷﻨﺎ ﻣﯽ ﯾﺎﺑﻢ در آن ﻟﺤﻈﻪ
Ne hüzünlü bir gece !
sanki can çekişme anları bu sessiz uçsuz bucaksız çölde , bu sonsuz siyaha dönmüş kapkara gecede tanıdıksız kimsesiz kalakaldım. kendimi yeryüzünde yapayalnız buluyorum. o hüzünlü dertlere bulanmış bu kocaman bomboş gece çadırının altında bu gökkubbenin çatısı altında yankılanan kendi feryatlarından başka bir şey işitmeyen ve acı içinde şöyle inleyen ihtiyar neler çekiyordu.
“Bu karanlık gecenin neresine asayım şu yamalı abamı"
kendimi yalnız başına yeryüzünde durup başını göğe kaldırarak acılar
içinde haykıran mezmurların peygamberine ne kadar yakın buluyorum.
“Ben bu yeryüzünde bir garibim, emirlerini benden gizleme”
bu korkulu halvette ,sadece ,bu uzun süren yabancı geceyle yaka paça tutuşmuşum ben ! bu topluluk ağır bir uykuya dalmış. neler olup bittiğinden nasıl haberleri olsun.
o sadece kendini düşünür. akıllıdır. mutluluk uyuşturmuş onları
“metronun gelmesinden başka beklediği hiçbir şey yok !”
Hayır ,ben ,tufan dalgalarında çırpınan ,korkudan ağzı açılmış gözleri dışarı fırlamış halde çığlık atarak
sahillerdeki yükü hafif kişileri yardıma çağıran o ihtiyar gibi asla
“ Hey ! insanlar.!”demeyeceğim .Bırak uyusunlar .Ben bu gece deniziyle ,
به درد عشق بساز و خموش کن حافظ رموز عشق مکن فاش پيش اهل عقول Ey hafız ! aşk derdiyle yan ve sus. aşkın sırlarını akıl ehli olanlara faşetme. hafız سودای عشق پختن عقلم نمیپسندد فرمان عقل بردن عشقم نمیگذارد Aşkın sevdasına aklım , rağbet etmedi Aklın fermanına da aşkım ,itaat etmedi sadi
https://ganjoor.net/hafez/ghazal/sh22/
حافظ » غزلیات
gazel 22
چو بشنوی سخن اهل دل مگو که خطاست
سخن شناس نهای جان من خطا این جاست
vaktaki gönül ehlinin sözünü duyarsan deme hata dır.
sen söz ustası değilsin benim canım hata burasıdır
سرم به دنیی و عقبی فرو نمیآید
تبارک الله از این فتنهها که در سر ماست
Ne bu dünyada,ne öbür dünyada başım eğilir.
TEBÂREKALLAH başımızda bulunan bu fitneye
در اندرون من خسته دل ندانم کیست
که من خموشم و او در فغان و در غوغاست
şu hasta gönlümde bilmiyorum kimdir
ben suskunum o feryadı figan içinde
دلم ز پرده برون شد کجایی ای مطرب
بنال هان که از این پرده کار ما به نواست
ey mutrip ! gönül elimden gitti. nerdesin
perde nağmesinden çalmaya devam et
işimin nevası bundadır.
مرا به کار جهان هرگز التفات نبود
رخ تو در نظر من چنین خوشش آراست
Benim bu dünya işine asla iltifatım olmadı.
bir tek senin güzel yüzünden hoşlandım.
نخفتهام ز خیالی که میپزد دل من
خمار صدشبه دارم شرابخانه کجاست
gönlümdeki hayallerden gözüme uyku girmiyor.
yüz gecelik mahmurluk var başımda, meyhane nerdedir.
چنین که صومعه آلوده شد ز خون دلم
گرم به باده بشویید حق به دست شماست
öyleki mabed gönlümün kanıyla bulandı.
artık hakkınızdır beni şarap ile yıkarsanız
از آن به دیر مغانم عزیز میدارند
که آتشی که نمیرد همیشه در دل ماست
bu yüzden mugan manastırında beni aziz bilirler
öyle ateş ki hiç sönmez sürekli yanar gönlümde
چه ساز بود که در پرده میزد آن مطرب
که رفت عمر و هنوزم دماغ پر ز هواست
o mutrip hangi perdeden nağme çalıyordu
ömür geçip gitti.nağmesi aklımdan gidmedi
ندای عشق تو دیشب در اندرون دادند
فضای سینه حافظ هنوز پر ز صداست
dün gece gönlüme aşkından haber verdiler
hafızın gönül sahrası hala o seslerle dolu
سعدی دیوان اشعار
gazel 391
من اگر نظر حرام است بسی گناه دارم
چه کنم نمیتوانم که نظر نگاه دارم
Eğer güzel yüze bakmak haramsa, çok günahkarım
Ne yapayım .gözlerdeki bakışa gücüm yetmiyor
ستم از کسیست بر من که ضرورت است بردن
نه قرار زخم خوردن نه مجال آه دارم
zulüm ve sitem edenlere tahammul gerek ancak
Ne yaralarıma takatım kaldı. ne ah ! demeye mecalim
degrahına yüz sürdüğüm bir padişahım varken fakirliğime ne gam.
چو تو را بدین شگرفی قدم صلاح باشد
نه مروت است اگر من نظر تباه دارم
ki böylesine güzellik, iyilik ve hayr yoluna rağmen
eğer fesad bakışa sahip olursam, bu civanmertliğe sığmaz
چه شب است یا رب امشب که ستارهای برآمد
که دگر نه عشق خورشید و نه مهر ماه دارم
Ya rab ! bu gece ne garib gece ki, bir yıldız doğdu.
bundan sonra ki,ne Güneşin aşkına, ne Ay’ın mehr’ine ihtiyacım kaldı.
مکنید دردمندان گله از شب جدایی
که من این صباح روشن ز شب سیاه دارم
Ey dertli aşıklar ! ayrılık gecesinden ne şikayet
Ben ki bu aydınlık sabaha (sevgiliye kavuşma) bu karanlık gece ile kavuştum.
که نه روی خوب دیدن گنه است پیش سعدی
تو گمان نیک بردی که من این گناه دارم
Sadi ‘nin yanında güzel yüzü görmek günah değildir.
Sen hüsnüzan ettin ki ben bunda günahkarım
cavidname
muhammed ikbal
meleklerin nağmesi
نغمہ ملائک
فروغ خاکیان از نوریان افزون شود روزی
زمین از کوکب تقدیر ما گردون شود روزی
Bir avuç toprak aha aydın olacak meleklerden birgün
zemin takdirimizin yıldızından gökyüzüne dönecek birgün
خیال ما کہ او را پرورش دادند طوفانہا
ز گرداب سپہر نیلگون بیرون شود روزی
hayalimiz ki hadiselerin tufanlarında büyüdü
lacivert feleğin girdabından kurtulacak birgün
یکی در معنی آدم نگر از من چہ می پرسی
ہنوز اندر طبیعت می خلد موزون شود روزی
ademde mana nedir . bir bak bizden ne soruyorsun
hala insan tabiatta bocalıyor. nizama döner birgün
چنان موزون شود این پیش پا افتادہ مضمونی
کہ یزدان را دل از تأثیر او پر خون شود روزی
öyle mevzun olur ki yerlerde sürünen insan
o yüzden Allahın kalbi çoşar pürhun olur bir gün
gazel
عشق شور انگیز بی پروای شہر
شعلۂ او میرد از غوغای شہر
şehre kayıtsız tutkulu bir aşk
onun şulesi ölür .şehrin kavgasında
خلوتے جوید بدشت و کوہسار
یا لب دریای ناپیدا کنار
Kendine Bir halvet arar sahrada, dağlarda
ya da ucsuz bucaksız deniz kıyısında
من کہ در یاران ندیدم محرمی
بر لب دریا بیاسودم دمی
Ben ki dostların arasında bir mahrem dost görmedim
deryanın sahilinde bir an olsun dinlenmedim
بحر و ہنگام غروب آفتاب
نیلگون آب از شفق لعل مذاب
güneşin gurup vakti, deniz
mavi su , lal yakuttan şafakta eriyordu
کور را ذوق نظر بخشد غروب
شام را رنگ سحر بخشد غروب
Kör olanlara gurup vaktine bakış zevkini verin
Akşama , seher renki bahşeder. gurup vakti
با دل خود گفتگوہا داشتم
آرزوہا جستجوہا داشتم
kendi gönlüm ile sohbet ettim
arzular ve arayışlarla dopdoluydum
آنے و از جاودانی بی نصیب
زندہ و از زندگانی بی نصیب
bir an ki ; sonsuzluktan nasipsiz
bir yaşam ki ; hayattan nasipsiz
تشنہ و دور از کنار چشمہ سار
می سرودم این غزل بی اختیار
susuzum ve pınarlara çok uzağım
ihtiyarım elimde değil . bende bu gazeli söylüyorum
غزل
بگشای لب کہ قند فراوانم آرزوست
بنمای رخ کہ باغ و گلستانم آرزوست
Dudaklarını aç. çok şekerler arzumdur
göster .yüzünü bağ ve gülistan arzumdur
یک دست جام بادہ و یک دست زلف یار
رقصی چنین میانۂ میدانم آرزوست
bir elde mey kadeği , bir elde zülfü yar
şimdi raks için böyle bir meydan arzumdur
گفتی ز ناز بیش مرنجان مرا ، برو
آن گفتنت کہ بیش مرنجانم آرزوست
dedin ki fazla nazlanıp beni çok incitme git
söylediğin "çok incitme "sözün varya o arzumdur
ای عقل تو ز شوق پراکندہ گوی شو
ای عشق نکتہ ہای پریشانم آرزوست
ey akıl sen şevkten söyleyişleri perişan et
ey aşk perişan olmuş.nükteler arzumdur
این آب و نان چرخ چو سیل است بی وفا
من ماہیم نہنگم و عمانم آرزوست
bu su ve ekmek çarkı sel gibi vefasız
ben balık ve timsah misalı umman arzumdur
جانم ملول گشت ز فرعون و ظلم او
آن نور جیب موسی عمرانم آرزوست
canım melul oldu firavunun zulmunden
o musa imran yedi beyza nur arzumdur
دی شیخ با چراغ ہمی گشت گرد شہر
کز دیو و دد ملولم و انسانم آرزوست
dün şeyh elinde lamba ile şehrin etrafında dolaşıyordu
bu yırtıcı hayvanlardan usanmışım.insan arzumdur. insan
زین ہمرہان سست عناصر دلم گرفت
شیر خدا و رستم دستانم آرزوست
bu elementleri gevşek yoldaşlardan gönlüm usanmış
Allahın Aslanı , Rüstemi destan arzumdur
گفتم کہ یافت می نشود جستہ ایم‘
گفت آنکہ یافت می نشود آنم آرزوست
dedimki biz aradık bulamadık
dedi ki , işte o bulunmayan varya benim arzumdur
هنگاميكه مائده هاي زمين جوع ترا آرام
نمي توانند کرد. آبهاي نهرها و درياها
آوردن ضعيف ترين موج شعفي در دلت عاجز
مانده است، وقتي، همچون ژنده
پيلي که دلش هواي تنهايي مي کند، از
گله خويش کناره گرفتي و از انبوه شور و
شوق هاي ديگران خود را به گوشه خلوت
جنگل کشاندي و تماشاگر جهان و
هرچه در آن مي گذرد شدي، ناگهان جهان و
آنچه در آن مي گذرد دگرگونه
مي شود . رنگ ها ديگر و طرح ها ديگر و
همه کائنات ديگر مي شوند
Ne zaman ki yeryüzü sofraları açlığını
dindiremiyor,nehirlerin ve denizlerin suları senin susuzluğunu gideremiyorsa
,hayat sana bir mesaj vermiyorsa kalbinde en küçük bir sevgi dalgasını
oluşturmaktan aciz kalıyorsa,
gönlü yalnızlığı
arzulayan ,yorgun bir fil gibi kendi
sürüsünden kenara çekilmiş ,başkalarının heyecan iştiyak ve çoşkularında
kendini ormanın tenha bir köşesine atmış.Dünya ve dünyada olup bitenleri seyre
dalmışşan.renkler başka hayaller
başka bütün kainat başka olur
و تو ديگر
مي شوي و دردها و شوق ها و آرزوهايت
ديگر و
" حرف ها "يت ديگر مي شود و
چهره ها همه ناشناس و تلاش ها همه
بيهوده و زيستن ها همه عبث و گفتگوها همه
هذيان و تو مي ماني و بيگانگي و آرزوي
آشنايي
sen başka olursun. Dertlerin, şevklerin ve arzuların
başka,sözlerin başka bütün simalar yabancı çabalar hep boşuna bütün yaşam abes ,konuşmalar hezeyan ve bir sen kalırsın,
birde yabancılık ve tanışma arzusu
که بر قله بلندي که بر همه
کائنات اشراف دارد و همه چيز در پاي
آن، حقير و دور و مبهم مي گذرد
Bütün kainatı gören yüksek bir tepede
her şey ayağının altında hakir, uzak ve müphem geçer gider
تنها
ماندن طاقت فرسا است، نه مي تواني به ميان خلق فرود آيي و از آبشخور آلوده
اي که بني آدم و مرغ و مور و ملخ بر گرد آن ازدحام کرده اند بنوشي
ne yalnız
kalabilirsin, takatsız bırakır.
nede insan oğlunun
arasına inip çevresinde insanoğlunun , kuşun, karıncanın, çekirkenin izdiham oluşturduğu kirli göletten
içebilirsin
که در فهميدن
و احساس کردن راه بازگشت وجود ندارد،
مي توان فراتر نرفت اما نمي توان فرود
آمد. و نه مي تواني در بالاي ابرها
تنها و مجهول بماني که آنجا جا ي خداست و
بيكرانگي ملكو
öyleki anlamada ve
hissetmede dönüş yolu yoktur.öteye gidemezsin aşağıya inemessin.ne bulutların
üzerinde yalnız ve mechul kalabilirsin.ki orası tanrının yeridir.melekutun
sınırsız alemi
احساس مي کند که دردها و شوق ها، شكوه
ها و شگفتي ها آنچنان عظيم وسنگين شده اند که به تنهايي تاب کشيدنش را بر دوش هاي
نازك احساس و تارهاي نرم خيالش ندارد
Dertler ,çoşkular,görkemler ve tuhaflıklar o kadar muazzam
hale gelmiştir ki onları duygularının cılız omuzları ve hayallerinin yumuşak
telleri üzerinde taşıyacak güce sahip olmadığını hisseder.
هر لحظه خبرهاي شگفت آوري مي رسد، بارش
وحي هاي غيبي
her an şaşırtıcı ilginc haberler gelir.gaybi vahyin yağışı
تابش آفتابهاي بديع
bedi güneşlerin parıltısı
جوشش دردها و هجوم حرف ها و ... چه
رنج آور و هراس انگيز است که تنهايم
derdlerin kaynayışı, sözlerin hucumu….
yalnız oluşum
ne çileli ve korku vericidir.
اينها همه سر در زمين فروبرده اند و در
آرامش گياهي و جست و خيزهاي جانوريشان
فارغ اند
Bunlarda başlarını yere sokmuş.bitkiler gibi sukunet
içindeler.canlılar .gibi sıçrayıp dururken huzur içindeler